Güneş panellerinin ışık geçirgenliğini ; kuş pislikleri, fabrika baca atıkları ve çevresel kirlilik kaynaklı oluşan tabakalar engeller. Buda elektrik üretiminde %35’e kadar kayıplara neden olmaktadır.
Özellikle kurak geçen dönemin ardından gelen yağmurla birlikte panel yüzeyindeki toz, panel bitiminde toplanır ve bitimdeki hücrelerin sıcaklık artışına neden olur.
Ayrıca yağmur suyuyla birlikte yüzeye daha fazla tutunan maddelerin temizlik yapılmadığında oksitlenerek hotspot oluşumuna kadar yol açtığı bilinmektedir.
Güneş panellerinde biriken kir, toz ve diğer kirlilikler panellerin ömrünü kısaltabilir. Bu da, panelin değiştirilmesi gerektiği anlamına gelir. Bu nedenle, güneş panellerinin verimliliğinin korunması ve ömrünün uzatılması için düzenli olarak temizlenmeleri gerekmektedir.
Kalıcı hale gelen kirli panellerde, 6 ay gibi bir sürede kayıplar %50’ ye kadar çıkacak, sıcaklık artacak(hotspot oluşumu), üretim düşecek ve santral için yangın tehtidi söz konusu olacaktır.
Önlem alınmamaya devam ederse oluşan ark’lar büyük yangınlara sebebiyet verecektir.
Paneller temizlenmemeye devam ederse cam yüzeyinde kalıcı hale gelir. Kalıcı hale gelen kirli panellerin cam yüzeyleri matlaşmaktadır ve geçirgenliği azalmaktadır. Çözüm olarak da başvurulan kimyasal solüsyonlar panel yüzeyinde bulunan AR(antireflektif) dediğimiz kaplamalara zarar vermektedir. Kullanılan solüsyonlar, cam yüzeyinde renklenmelere ve konstrüksiyonların paslanmasına sebep olmaktadır.
Ayrıca panel ömrü belirlenirken optimum şartlar baz alındığı(25°C) için panel ömrünüzde kısalacaktır
GES yatırımı yapılan sahalar bile kendini 5-6 yılda amorti ederken temizlik robotumuz ortalama 5-6 ayda kendi parasını çıkarmaktadır. Artan elektrik zamlarıyla beraber kayıplarınızı minimuma indirmeniz gerekmektedir.
Güneş enerji santralleri, arazi ve çatı projelerinde çalışan işçilerin güvenliği için ciddi riskler oluşturur. Maalesef, bu riskler, işverenler tarafından yeterince dikkate alınmazsa, iş kazalarına ve hatta ölümlere yol açabilir. Bu durum işletmeler için hem maddi tazminat hem de manevi kayıplara neden olabilir.
Ancak, iş güvenliği risklerini minimuma indirmek mümkündür. Özellikle güneş enerji santrallerinde, işçi sayısını minimumda tutarak insan güvenliği sağlanabilir. Bu nedenle, santrallerde temizlik işlemlerinin, manuel olarak yapılan temizliğe göre 8 kat daha hızlı gerçekleştirilmesini sağlayan robotlar kullanılması gerekmektedir.
Robotlar, insanlardan daha hızlı ve verimli bir şekilde temizlik yapabilirler. Bu, işçilerin riskli bölgelere girmesini engelleyerek iş güvenliği açısından büyük bir avantaj sağlar. Ayrıca, robotlar sayesinde temizlik işlemi daha düzenli ve etkili bir şekilde yapılır, böylece güneş panellerinin performansı da artar.
PV paneller silisyum hücrelerden imal edildiği için son derece hassastırlar. Bu nedenle, panellerin temizliği sırasında özenli davranmak ve uygun ekipmanlar kullanmak önemlidir. Geleneksel temizlik yöntemleri, panellere zarar verebileceğinden özel olarak tasarlanmış temizlik ekipmanları kullanmak paneller için daha uygundur.
PV panellerin temizliği özenli bir yaklaşım gerektiren bir işlemdir. Uygun ekipmanlar ve yöntemler kullanarak panellerin uzun ömürlü olması ve en yüksek performansı göstermesi sağlanabilir.
Deiyonize saf su, güneş enerjisi panellerinin temizliğinde tercih edilen bir yöntemdir. Bu su, tüm minerallerinden arındırılmış ve TSD (Toplam Çözünmüş Katı Madde Miktarı) değeri sıfır olan sudur. Temizleme esnasında yüksek voltaja maruz kalma olasılığı düşük olduğu için, güvenli bir seçimdir.
Deiyonize saf suyun kullanımı, uzun ömürlü ve yüksek verimli paneller elde etmek için önemlidir. Bu su, panellerde tortu ve kir birikmesini engeller ve panellerin temiz kalmasını sağlar. Ayrıca, bitkileri beslemediği için panellerin etrafında gölge oluşumuna neden olmaz.
Dünya genelinde güneş enerjisi santrallerinde Deiyonize Saf Su kullanımı yaygın bir uygulamadır. Bu yöntem, hem çevreye zarar vermeden temizlik yapmayı sağlar hem de panellerin uzun ömürlü ve verimli çalışmasına yardımcı olur.